Artan nüfus ve beraberindeki kentsel değişim-dönüşüm İstanbul’da önemli yenilikleri beraberinde getiriyor. Her gün İstanbul’da bir şeylerin değiştiğini görüyoruz.
‘İstanbul’da neler değişecek’ dersek öncelikle büyük projelerin artarak devam ettiğini ve yeni kent merkezlerinin ortaya çıkacağını söyleyebiliriz. Örneğin, Ataşehir, geleceğin finans merkezi olarak planlanıyor. Yine Kartal, Pendik için çok büyük projeler gündemde. Bu projelerle birkaç bina dikmenin ötesinde bölgenin dokusu değiştirilmeye çalışılıyor.
İstanbul’daki değişim global düzeydeki konumu ile bambaşka bir noktaya evriliyor. Küresel şirketler Ortadoğu pazarına açılmak için merkez noktalarını Türkiye ve İstanbul üzerinde konumlandırıyor. O nedenle İstanbul, gelecekte bir New York ya da Londra olma potansiyeline sahip.
Büyük projeler İstanbul için her zaman olumlu sonuçlar doğurmayabilir. Değişim-dönüşüm projeleri çok iyi kurgulanarak planlanmazsa marka şehir oluşturuyoruz derken problemler yaşayabilir, geri dönülmez yollara girebilirsiniz. O nedenle değişimin her zaman olumlu olmayabileceğini de söylemek gerekiyor.
En veciz ifadesiyle “İstanbul büyürken stratejik büyümeli”… Her şehrin bir kapasitesi, kaldırabileceği bir yük var. İstanbul’un yükü her geçen gün daha da artıyor. Bu yoğunluğu farklı bölgelere dağıtmalı ve uzun vadeli her türlü olasılığı hesaba katmalıyız.
