Sosyal medyanın gücünü fark eden firmalar, dijital iletişim ortamları için çok fazla proje üretmeye başladılar. Ancak hazırlanan projelerin çok az bir kısmı ses getirdi. Çünkü artık birçok kurum, her gün onlarca proje geliştiriyor. Bu projelerin arasından sıyrılarak hedef kitleye ulaşmak, ses getirmek çok kolay değil.
Artık nerdeyse tüm firmalar dijital ortamları kullanıyor. Her gün insanlara binlerce enformasyon aktarılıyor. Bu karmaşa içinde insanlar artık birçok enformasyona karşı duyarsızlaşıyor ve insanların ilgisini çekmek daha da zorlaşıyor. O nedenle hedef kitleye mesaj verileceği zaman o mesajı dikkat çekici bir hale getirerek sunmak gerekiyor.
Markalar, hedef kitlenin beklentisine göre hazırlanan içeriklerin uygun mecralarda dolaşımına da önem vermeliler. Örneğin, hedef kitle 25 yaş üstü evli bayanlar ise reklam verilecek mecra da buna göre özelleştirilmeli. Belirlenen hedef kitleye uygun olmayan kanallarda reklam yapılması marka ve tüketiciler arsında kopukluğa yol açar. Bu nedenle markalar hedef kitleye giden yolu ve mesajı iyi seçmeli.
Dijital mecrada reklam çalışmaları doğru planlanırsa kısıtlı bütçeye sahip olan firmalar büyük bir avantaja sahip olabilirler. Buna göre firmalar hem düşük maliyetle reklam yapabiliyor hem de hedef kitle ile birebir iletişime geçme imkânı buluyor.
Markalar, reklam çalışmalarını hedef kitle ile buluşturmadan önce detaylı bir hazırlık süreci geçirmeliler. Eğer alt yapı tamamlanmamışsa dijital alanda hiç var olmamak en iyi tercih olabilir. Aksi takdirde kullanıcı, işine yarayacak bilgi olsa bile o reklamı görmek istemeyecektir.
İnternet kullanıcıları reklamını gördüğü ürünü sadece reklamından ötürü tercih etmiyorlar. Ürünün kimler tarafından kullanıldığı, kullananların deneyimleri de internet kullanıcılar için önemli bir ayrıntı. Dolayısıyla markalar kullanıcıların beklediği bu deneyimleme konusunu da reklam planlamalarına dâhil etmeli.