2000’li yıllarda yaşanan krizler, enflasyonun düşmesi, dövizdeki değer artışının kontrol altında tutulması, Çin faktörü gibi nedenlerle kar marjları birçok sektörde yüzde 5-10-15 oranlarına gerileyince, bilinçli işletme sahibi kar hesaplarını daha ince hesaplar hale geldi.
Artık günümüzde, eski yıllardaki gibi ‘kör döğüşü’ misali, maliyet sistemi olmadan, gerçekleşen birim maliyetlere hakim olmadan piyasaya çıkmak mümkün değil. Piyasanın, rakiplerin aynı anda 2.80 yere yatırması işten bile olmaz bu durumda, fakat maalesef, yurtdışı menşeili ERP (Kurumsal Kaynak Planlama) yazılımları oturmuş, tüm maliyet değerlerine bu sebeplerle hakim firmalar haricinde, özellikle; KOBİ’ler, atölyecilikten KOBİ’liğe geçiş yapan işletmeler; kısıtlı sayıda personelle çalıştıkları, ERP yazılımları da kullanmadıkları için maliyetlerini hesaplamaya ne zaman ne adam bulabilmektedirler.
Gerçekleşen ürün maliyetlerinizi bilmenizin işletmeniz açısından faydaları şunlardır:
- Ürünün fiyatını doğru tespit edebilmek,
- Artan yada değişen maliyetler nedeniyle ürünün değişen maliyetine hakim olabilmek ve ürün fiyatını zamanında güncelleyebilmek,
- Rakip firmalarla rekabet edebilmek için, esnetilebilecek kar marjına hakim olabilmek,
- Üretimi artık karlı olmayan ürünleri üretimden çekebilmek, yerine karlı ürünleri ikame edebilmek,
- Üretim Planlama yaparken, karlı ürünlere öncelik vermek, mesaili üretimden özellikle karsız ürünlerde kaçınmak,
- Bütçe yapabilmek,
- Muhasebenin oluşturacağı Mali Tablolar için çok önemli ve gerekli olan “Stok Değerlemeyi” yapabilmek. Bu madde özellikle çok önemlidir.
- Bilanço ve Gelir Tablonuzun sağlıklı ve doğru çıkmasını istiyorsanız, Bilanço ve Gelir Tablonuzun ana kalemlerinden biri olan “Stoklar “ kalemini yani yarı mamul ve mamul maliyetlerinizi doğru tespit etmeniz, olmazsa olmaz şartlardandır.