Marka Değerinize Zarar Verin!

Kenan Acar |
İlgili Konular: Blog

dynamite1-largeYönetici seçimindeki yanlışlık ve yönetilememe konusunda sizlere karşılaştığım bir olay üzerinden marka değerinize zarar verebilmenin basit ipuçlarını sıralamak istiyorum:

Teknik bilgi ve deneyimi olmayan birini yönetici yapın (örn: Edebiyat Profesörü’ nü Bilgi İşlem Daire Başkanı yapabilirsiniz.)

Çalışanlarınıza kötü bir çalışma ortamı sağlayın. Teknik bilgi ve deneyimlerinin geliştirmelerine müsaade etmeyin. Maddi, manevi baskı altında olmaları önemli!

İş görüşmelerinde titiz davranıp tecrübeli kişileri işe alırsanız da onların tecrübelerinden faydalanmayın, kulağınızın üstüne yatın. Onlar sizin için çok tehlikeli, ortalığı boş bulup kendi bildiklerini yapmaya çalışabilirler!

Yöneticileriniz haricinde diğer çalışanlarınızın görüşlerine önem vermeyin. Herkesin fikrini sunabileceği bir sistem size zaman kaybettirir. Gelişime, değişime kapalı bir sisteminiz olsun.

Katma değer üretebilme kabiliyeti olanlardan kurtulun. Başınıza çok iş açacaklardır. Size akıl verir, araştırır daha iyisini bulup üretmeye çalışır.
Kişisel veri güvenliğine önem göstermeyin, nüfus bilgileri vs. gibi veri tabanı yedeklerinin dışarıya çıkması, çalıştığınız diğer firmalara bu bilgilerin açılması sizin için önemli olmamalı. Sonuçta bilgi çağındayız, sizden ulaşılamasa başka bir yerden o bilgilere ulaşılabilir.

Olan tüm aksiliklerde, hatalarda yöneticinizin hedef gösterdiği çalışanlarınızın üzerinde baskı kurun, baskıya boyun eğmiyorsa işten çıkarın. Diğer çalışanlara yönetici ile iyi geçinmezse sonlarının bu şekilde olacağı mesajını verin. Unutmayın korku en iyi motivasyondur.

Her sektörün belli dönemlerde yoğunlukları vardır. Bu dönemde müşteri, kullanıcı tarafından gelen şikâyetlerin 10 binleri aşmasını bile görmezden gelin. Unutmayın yanlış planlama yoktur, işten kaytaran ekibinizin yaptığı yanlışlıklar vardır. Kritik nokta: Yöneticiniz mutlaka birilerini size hedef olarak sunacaktır, yanında olun. Onun suçu olamaz, tekrar etmek gerekirse yanlış planlama yok!

Planlanan işlerin, verilen görev durumlarının kayıt altına alınmasını engelleyin. Bunlara gerek yok zaman kaybı. Yöneticinin ağzından çıkan kararlar unutulmaması gerekiyor sonuçta. Yönetici her aklına gelen işi verip, istediği zaman da bunun hesabını sorabilir olması gerekiyor. Yoksa yöneticiliğe ne gerek var.

Evet, bunlar genel olarak uygulandığında marka değerinizin ne düzeyde ve hangi vektörde seyredeceğinin yorumunu yapmaya gerek yok. Bir de eğitim, hizmet sektörleri gibi insan ile etkileşiminiz çok ise “Risk budur!”

 

Wise Hakkında


Paylaş: