Markalar PR faaliyetlerini gerçekleştirmek için ya kendi bünyesinde bir kurumsal iletişim departmanı kurarlar ya da bir ajansla anlaşarak bu işi outsource ederler. Türkiye’de her ikisini de yapan markalar var; ancak ajanslar her zaman markaya dışarıdan bakan bir üçüncü göz olacağı için markaların kendi bünyelerinde tüm iletişim faaliyetlerini yürütmeleri doğru bir tercih olmayabilir.
İdeal olanı hem kurumsal iletişim departmanını kurmuş olmak hem de aynı zamanda PR faaliyetleri için bir ajansla çalışmaktır bence.
Türkiye’de markalar için en önemli hedef ürün ya da hizmetlerini hedef kitleleri ile doğru şekilde buluşturmaları. Bunun da en sağlıklı yolu doğru iletişim kanalını kullanarak, doğru mesajlar vermekten geçiyor. Ki halkla ilişkilerin ortaya çıkış sebebi de bu. O nedenle markaların ajanslara ihtiyaç duyduğunu söyleyebiliriz.
Markalar, ajanslarla çalıştıklarında, sanılanın aksine çeşitli kazanımlar elde ederler. Örneğin markaların, belirli standartlara bağlı kaldıkları için zaman zaman üretkenlikleri azalır, bu noktada ajanslar devreye girer, daha yaratıcı ve faydalı stratejilerle markaya katkıda bulunur. Bunun yanı sıra birçok ajansın markalara dolaylı olarak kurumsal iletişim danışmanlığı hizmeti vermesinin de altını çizmek gerekir. Özetle, ajansların, pek çok yönüyle markalar adına önemli bir boşluğu doldurduğunu söyleyebiliriz.
Wise Hakkında
Wise'ın Benzer Videoları
