Dünyada, farklı bölgelerde, çeşitli siyasi problemler gündeme gelmeye başladı. Çin ve Vietnam arasında önemli bir sorun olan Güney Çin Denizi gerilimi yeniden alevleniyor. Güney Çin Denizi, Türkiye-Yunanistan arasındaki Ege Denizi meselesi gibi Çin ve Vietnam arasında yüzyıllardır süren bir sorun. Rusya ve Ukrayna arasında Kırım sorunu yaşanıyor. Sıcak çatışmaların yaşanması, Rusya ve Ukrayna’daki özel sermaye fonu yatırımlarını sıkıntıya soktu. Bu pazarlarda tedirginlik devam ediyor. Hindistan’daki seçimlerin ardından milliyetçi akımlar ve otokratik hareketler ön plana çıkmaya başladı. Orada da ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Orta Doğu’da ise bizim de çok iyi bildiğimiz ve bizi de zaman zaman etkileyen sorunlar söz konusu.
Bu tabloya baktığımızda Türkiye’nin durumu pek çok ülkeye göre oldukça olumlu. Son yılların yükselen pazarları arasında ön plana çıkan ülke Türkiye olabilir. Bu bölgeye gelecek yatırımların önemli bir bölümü Türkiye’ye gelebilir.
2008 krizinin yarattığı sıkıntılardan büyük ölçüde kurtulan Amerika, yeniden yükselen pazar konumunu yakalayacak. Amerika, kaya gazı keşfi ve üretimi ile doğalgaz konusunda dışa bağımlılığını hızla azaltarak gaz ihracatçısı haline geliyor. Son yıllarda inovasyona çok büyük yatırımlar yapan ABD, robot teknolojisinde ilerliyor. Ayrıca, 3 boyutlu yazıcının icadı önümüzdeki günlerde önemli yeniliklere kapı açacaktır. Tüm bu gelişmeler sonucunda özel sermaye fonları yeniden Amerika’ya kayacaktır.
Sahraaltı Afrika oldukça bakir bir pazar olduğu için özel sermaye fonları bu bölgedeki ülkelere de ilgi göstermeye başladı.
Özetle, özel sermeye fonları, yükselen pazarlara azalarak yönelmeye devam edecek ve bu pazarlarda daha seçici davranacaklar. Bu noktada Türkiye, tercih noktası olabilir. Amerika ve Sahraaltı Afrika da özel sermaye fonlarının yöneleceği pazarlar olacaktır.