İnovasyon kelimesini son yıllarda çok fazla işitmeye başladık. Bu durum beni çok mutlu ediyor. Bu kavramın Türkiye’de yaygınlaşması ve genlerimize yerleşmesi gerekiyor. Çünkü inovasyon, Türkiye’nin gelecekte, diğer ülkeler ve global platformda fark yaratabileceği tek alan diyebilirim.
Bugün baktığımızda üretim iş gücü maliyetlerinin çok düşük olduğu bölgelere kaydı. Büyük firmalar üretim tesislerini Uzak Doğu’ya kaydırdı. O nedenle Türkiye’nin daha fazla inovasyona, insan kaynağının kalifikasyonuna ve zekâsına yönelik bir takım yeni teknolojilere yatırım yapması gerekiyor. Bu anlamda son 4 yılda inanılmaz bir ekosistem oluştu. 2009’dan beri Türkiye’de erken aşama girişimlere, şirketlere ‘ben girişimci olacağım, ben kendi işimin patronu olacağım’ diyen insanlara fazlasıyla kaynak bulunabiliyor.
Bugün çok sayıda melek yatırımcı var. ‘Galata İş Melekleri’ küçük ve başlangıç aşamasındaki girişimlere finansman vererek destek oluyorlar. İnventram gibi, erken aşama ileri teknoloji yatırım şirketi var. Bunun bir üst katmanında girişim sermayesi yatırım ortaklıkları var. Erken aşamada 50 bin dolardan 1 milyon dolara kadar yatırım alırken, daha üst katmanda 1 milyon dolardan 3-4 milyon dolar arasında birkaç kere yatırım alabiliyorsunuz. İşler daha da büyüdüğü zaman daha özel fonlar var.
Günün sonunda söylemek istediğim, benim gençliğimde, bizler Türkiye’nin iyi okullarından mezun olduğumuzda koltuğumuzun altına, CV’lerimizi alıp, büyük firmaların kapısına giderdik.
