Gayrimenkulün önemine her daim vurgu yapıyoruz. Bu pazarın kesinlikle geliştirilmesi gerekiyor. Çünkü Türkiye’ye bu anlamda yoğun bir talep var. Ancak talepleri karşılayacak bir alt yapının da oluşması lazım. Bu da kentsel dönüşüm çalışmalarıyla mümkün. Ancak bu olay tek başına bir inşai faaliyet ya da bir mimari çalışma değildir. Ben bu anlamda kentsel dönüşüm planını üç ana noktada değerlendiriyorum; depremsel dönüşüm, estetik dönüşüm ve tarihsel dönüşüm.
Türkiye’nin bulunduğu konum itibariyle en önemli unsur depremsel dönüşüm olduğundan geliştirilecek projelerin de bu noktaya temas etmesi gerekiyor.
Kentsel dönüşümde bir diğer önemli nokta ise estetik dönüşüm olmalıdır. Ülkemizde maalesef estetik binalar yapılmıyor. Bu anlamda yapılacak yatırımlardan ciddi geri dönüşler alabileceğimizi düşünüyorum.
Üçüncü olarak ise tarihsel dönüşüm konusu çok önemli. Yurtdışından gelen insanlar tarihi dokusu olan belli başlı yerlere gidiyorlar, Osmanlı yapılarını geziyorlar. Bizim dünyadaki insanları Türkiye’ye çekecek bu tarz yapılarımızı mutlaka geliştirmemiz gerekiyor.
Mimari literatürümüzü bu noktalar ışığında revize etmeliyiz. Özetle diyebilirim ki eski yapıları güzelleştirmeli ve yenileri de mutlaka çok ses getirir biçimde inşa etmeliyiz. Eski İstanbul’un havasını yeni projelerde de yakalayabiliriz. Bu anlamda benim Havva Ada, Tac-i İstanbul ve Marmara Link gibi projelerim var. Türkiye’nin marka değeri olan şehir potansiyeli için bu gibi projelere ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.