İş yaşamında ‘sağlam bir network’e nasıl sahip olabilirsiniz?
İlknur Yolcu |Network oluşturmanın olmazsa olmazı, o network’e başvurmadan önce yeterli saygı, sevgi ve güvenin tesis edilmiş olmasıdır.
Network dediğimiz şeye her zaman başvurma eğilimindeyiz. Günlük yaşamımız ve çalışmalarımız network’ümüz tarafından kuşatılmış, onunla içli dışlıdır. Bu noktada network’ün oluşma sürecinde ve onunla iletişim halindeyken bu sürecin ‘yönetilmesi’ gerektiğini görüyoruz. Açıkçası network iletişiminizi titizlikle yürütmeli ve ona emek harcamalısınız.
Network oluşturmanın diğer bir prensibi ise, network konusunda uzman kişilerce, ‘cömertlik’ olarak belirtiliyor. İnsanlarla tanıştığımızda yahut ilişkimizi sürdürdüğümüzde, “Sana ne katkı sağlayabilirim acaba?” yaklaşımında olmamız gerekir. Fakat yapılan en genel hata ise; “Senden veya çevrenden nasıl istifade edebilirim acaba?” diyen gözlerle karşı tarafa işaretler göndermektir. Karşımızdaki kişinin bize samimiyetle yaklaşabilmesi, güven duyabilmesi açısından öncelikle “cömert” ve “verici olmak” işin püf noktalarındandır.
Sağlam bir networkün önünü açan bir diğer koşul da samimiyet ve şeffaf olmaktır. General Motors’un CEO’su Jack Welch, samimiyetin, netliğin ve şeffaflığın iş çevresindeki ilişkilerdeki önemine dikkat çekiyor. Samimi ve şeffaf olanların daha hızlı ve etkin bir iletişim kurabildiğini ifade ediyor. Yine Welch; çevre edinmenin karşı cinsle tanışılan ilişkilerle karıştırdığının altını çizerek, tanışma sürecinde, gizemli ve ketum davranmanın ters etki oluşturduğunu söylüyor. Buradan hareketle ‘samimiyet, açıklık ve şeffaflığı’ network’ümüzden temel dinamikleri olarak sayabiliriz.