Türkiye’de markaların arkasında güçlü sermaye yapıları yok. Bu durumu kapatmaya çalışan beyaz yakalı, kaliteli insanlar olmasına rağmen dört dörtlük işleyen bir çark haline gelmedikten sonra Türkiye’den bir dünya markası çıkartmak zor.
Bu bir dünya markası ihraç edecek, bir kültür empoze edecek, her ülke için tutarlılık esası vardır. Bunu sağlamak için de markayı doğru kişiye teslim etmeniz gerekiyor.
Bizler ipe un seren insanlarız. Yaptığımız işin sonuçlarını sadece tahmin edebiliyoruz ve sonuçlara bakarak ancak stratejimizin doğru olup olmadığını anlayabiliyoruz.
Doğru kişi tercih ederken bilgi, deneyim ve geçmiş uygulamadaki başarılar ön planda tutulmalı. Bu tercihleri doğru yapan firma sahipleri gönül rahatlığıyla markalarını teslim edebilirler. Sonrasında da başarı için bir süreç verip bu süreci ölçümlemeliler. Eğer bir başarısızlık varsa kısa zamanda bundan vazgeçip başka bir yola girmeliler.