Türkiye Siber Saldırıların Hedefinde Mi?

Tarık Üstüner |

Wise TV’ye konuşan Midas Bilgi Güvenliği Lideri Tarık Üstüner, Türkiye’nin siber güvenlikteki konumunu ve karşılaştığı riskleri değerlendirdi.

Evet, bunun bir tane sebebi var aslında. Şimdi bilgi güvenliğinin karanlık dediğimiz tarafına baktığınız zaman, bu aslında bildiğiniz, hani normal bir suç işlemeden farklı değil. Burada da ülkeler bazında düşündüğünüz zaman, yani işte ülkeler arasındaki siber saldırıları, oradaki siber tehditleri düşündüğünüz zaman, aslına bakarsanız normal topla tüfekle yapılan savaştan farklı da değil. Cyber espiyonaj dediğimiz, işte siber ajanlık, siber savaşlar dediğimiz kısımlarda ülkeler sadece bireysel değil, aynı zamanda bu tür e-saldırılara da destek veriyorlar. Bizim ülkemiz de jeopolitik konumu gereği zaten normal saldırılar altında da bir risk taşıdığı için bilgi güvenliği saldırılarının da aslında odak noktası. Fakat burada şöyle bir fark da var: şimdi bizim bulunduğumuz topraklarda ülkenin aşağı kısmına baktığınız zaman, orada teknolojik olarak fazla bir gelişme yok. Yukarı tarafına baktığınız zaman, orada teknolojik gelişmeler çok fazla ama orası görece kapalı bir ekonomi, kapalı bir organizasyon. Ama bizim ülkemiz hem Avrupa, hem Asya, hem Afrika tarafı da olmak üzere pek çok tarafa açık ve yakın bir ülke. Dolayısıyla aslında insanlara ne kadar çok veri verirseniz ve ne kadar çok insana ulaşmaya çalışırsanız, atak düzeyinizi o kadar arttırırsınız. Saldırganların iki tür hedefi vardır genelde: bir, zafiyeti bulmak, bu zafiyeti ben buldum, buradan işte şöyle bir fayda sağladım şeklinde övünmek ve kendine bir prestij sağlamak; diğeri ise direkt zarar vermek. Bizim ülkemiz bu anlamda iki temel saldırgan profilinin de hedefinde. Bizim alanımız yeni bir alan ve bu alan henüz çok fazla farkındalığa ulaşmamış bir alan. Hükümet tarafında olsun, diğer büyük organizasyonlar tarafında olsun, bununla ilgili bence farklı çalışmalar yapılmalı ve bu tarafa biraz kaynak ve destek ayrılmalı diye düşünüyorum.

Siber Güvenlik ve Jeopolitik Riskler

Günümüzde siber güvenlik, uluslararası ilişkilerde ve ulusal güvenlik stratejilerinde önemli bir yer tutmaktadır. Ülkeler arasındaki siber saldırılar, geleneksel savaş yöntemlerinden farklı olarak, dijital ortamda gerçekleşen ve ciddi sonuçlar doğurabilen tehditlerdir. Bu bağlamda, siber ajanlık ve siber savaşlar, ülkelerin sadece bireysel değil, aynı zamanda devlet destekli saldırılarla da karşı karşıya kalmasına neden olmaktadır.

Jeopolitik Konumun Etkisi

Türkiye’nin jeopolitik konumu, onu hem geleneksel hem de siber saldırılar açısından riskli bir bölge haline getirmektedir. Ülkenin stratejik konumu, Avrupa, Asya ve Afrika’ya yakınlığı, siber saldırganlar için cazip bir hedef olmasına yol açmaktadır. Bu durum, Türkiye’nin bilgi güvenliği alanında daha fazla dikkat ve kaynak ayırmasını gerektirmektedir.

Siber Saldırganların Motivasyonları

Siber saldırganlar genellikle iki ana motivasyona sahiptir: zafiyetleri bulup bunları kullanarak prestij kazanmak veya doğrudan zarar vermek. Türkiye, bu iki saldırgan profilinin de hedefinde yer almaktadır. Bu nedenle, ülkenin siber güvenlik stratejilerini güçlendirmesi ve bu alanda farkındalığı artırması önemlidir.

Teknolojik Gelişmeler ve Ekonomik Yapı

Türkiye’nin çevresindeki ülkelerin teknolojik gelişmişlik düzeyleri ve ekonomik yapıları, siber güvenlik risklerini artırmaktadır. Kuzeydeki kapalı ekonomiler ve güneydeki teknolojik gelişmişlik eksikliği, Türkiye’yi daha da savunmasız hale getirmektedir. Bu durum, ülkenin siber güvenlik politikalarını daha proaktif bir şekilde ele almasını zorunlu kılmaktadır.

Bilgi Güvenliği Farkındalığı

Bilgi güvenliği, Türkiye’de henüz yeterince farkındalık kazanmış bir alan değildir. Hükümet ve büyük organizasyonlar, bu alanda daha fazla çalışma yapmalı ve kaynak ayırmalıdır. Bu, hem ulusal güvenliği artıracak hem de uluslararası arenada daha güçlü bir duruş sergilemeye yardımcı olacaktır.

Kaynak ve Destek İhtiyacı

Siber güvenlik alanında başarılı olabilmek için, Türkiye’nin bu alana daha fazla kaynak ve destek ayırması gerekmektedir. Eğitim programları, farkındalık kampanyaları ve uluslararası işbirlikleri, bu alandaki eksikliklerin giderilmesine katkı sağlayacaktır.

Sonuç

Siber güvenlik, günümüz dünyasında ulusal güvenliğin ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Türkiye’nin jeopolitik konumu ve çevresindeki teknolojik ve ekonomik dinamikler, ülkeyi siber saldırılar açısından savunmasız kılmaktadır. Bu nedenle, bilgi güvenliği alanında farkındalığın artırılması ve daha fazla kaynak ayrılması, ülkenin siber tehditlere karşı daha dirençli hale gelmesini sağlayacaktır. Eğitim ve uluslararası işbirlikleri, bu sürecin önemli bir parçası olmalıdır.

Wise Hakkında


Marka: Midas
Paylaş: