İstanbul Medikal Termal Yönetim Kurulu Başkanı Köksal Köse, kaplıcaları ve faydalarını Wise TV’ye anlattı.
Kaplıcanın bir tür terapi olduğunu belirten Köse, içme kürünün içeriden alınan minerallerin vücuda yayılması ve vücudun temizlenmesiyken kaplıcanın da en büyük organ olan cildin sıcak suya girmesiyle bedenin temizlenmesi olduğunu söyleyerek, “İçildiğinde minerallerinden istifade edilen suyun içine girmiş olunuyor. Açılan gözeneklerden şifalı su yani kaplıca suyu giriş yapıyor. Vücutta hücre arası su bulunur, bu su içeriğinde toksin ve asalaklar bulunur. Hücre arası dediğimiz su zaten yediğimiz yiyeceklerle içtiğimiz su ile birlikte meydana getirdiğimiz bir su. Bu hücreler sularla beslenir, canlanır. Fakat o hücre arası suyun içeriğinde istenilen mineraller yoksa hücreler zafiyet haline girer. Vücut ihtiyacı olan minerali bulamadığı zaman zafiyet başlar, insan halsizleşir. Kaplıcaya giderseniz, sıcak suya girersiniz, gözenekler açılır, o gözeneklerden terle birlikte toksin, hücre arası sular çıkar ve yerine doğadan elde edilmiş içinde her türlü mineral bulunan suyu bünyesine alır. Hücre aradığı minerali orada bulur. Bulduğu zaman canlanır. Kaplıcadan çıkan insanın vücudu parlak ve pembe olur. Vücut aradığı minerali bulmuştur, almıştır, beslenmiştir, zafiyeti giderilmiştir. Kaplıcadan çıkan insanların bağışıklık sistemleri güçlenir” diyerek kaplıcaların vücuda sağladığı faydaları anlattı.