Ağ güvenliğinde siber risklere karşı hangi önlemler alınmalı?
Sema Erkan |AXA Kurumsal Dayanıklılık Müdür Yardımcısı Sema Erkan, Wise TV’ye verdiği röportajda, şirketlerin en çok karşılaştığı siber saldırılardan biri olan DDoS (Dağıtılmış Hizmet Engelleme) saldırıları hakkında detaylı bilgi veriyor.
Güvenlik dediğimizde aslında şirketlerin günümüzde yaşadığı en büyük saldırılardan biri DDoS kesintisi saldırıları diyebiliriz. Bu saldırı tiplerinde, şirketlerin günlük operasyonlarında kesinti yaşatıp aslında hem bir finansal kayıp hem de itibar kaybı gibi birçok açıdan zarar görmelerini hedefleyen saldırganlar var. Şirketler bunun için ne yapıyor? Gerekli ağ güvenlik cihazlarını konumlandırmaktayız. Bu yapıldığında, şirketlerin bu konudaki başarı oranı artıyor. Tabii saldırı engelleyici sistemler, DDoS engelleyici sistemleri kullanmakla beraber, onun dışında IDS, IPS gibi güvenlik çözümleri ve yanında aslında bir tehdit istihbarat hizmeti de alınması, şirketlerin bu konuda proaktif yaklaşımlarını kolaylaştıracaktır.
DDoS Saldırıları ve Şirketler Üzerindeki Etkileri
Günümüzde dijital dünyada yaşanan en büyük tehditlerden biri, DDoS (Dağıtılmış Hizmet Reddi) saldırılarıdır. Bu saldırılar, şirketlerin günlük operasyonlarını kesintiye uğratarak finansal kayıplara ve itibar zedelenmesine yol açar. DDoS saldırıları, hedeflenen sistemin kaynaklarını tüketerek hizmet veremez hale getirir. Bu durum, özellikle e-ticaret siteleri ve finansal kuruluşlar gibi sürekli erişilebilir olması gereken platformlar için büyük bir tehdit oluşturur.
DDoS Saldırılarının Amacı
DDoS saldırılarının temel amacı, hedef alınan sistemin hizmet veremez hale gelmesini sağlamaktır. Saldırganlar, bu tür saldırılarla şirketlerin itibarını zedelemeyi, müşteri kaybına yol açmayı ve finansal zarar vermeyi hedefler. Ayrıca, bazı durumlarda fidye talepleriyle de karşılaşılabilir.
Ağ Güvenlik Cihazlarının Rolü
Şirketler, DDoS saldırılarına karşı korunmak için ağ güvenlik cihazlarını konumlandırır. Bu cihazlar, saldırıları tespit edip engelleyerek sistemlerin kesintisiz çalışmasını sağlar. Güvenlik duvarları, yük dengeleyiciler ve DDoS koruma sistemleri, bu tür saldırılara karşı etkili çözümler sunar.
IDS ve IPS Sistemlerinin Önemi
İzinsiz Giriş Tespit Sistemleri (IDS) ve İzinsiz Giriş Önleme Sistemleri (IPS), ağ trafiğini izleyerek şüpheli aktiviteleri tespit eder ve engeller. Bu sistemler, DDoS saldırılarının yanı sıra diğer siber tehditlere karşı da etkili bir savunma mekanizması sunar.
Tehdit İstihbarat Hizmetleri
Tehdit istihbarat hizmetleri, şirketlerin siber tehditlere karşı proaktif bir yaklaşım sergilemesine yardımcı olur. Bu hizmetler, potansiyel tehditleri önceden tespit ederek gerekli önlemlerin alınmasını sağlar. Böylece, şirketler saldırılara karşı daha hazırlıklı hale gelir.
Proaktif Güvenlik Yaklaşımları
Proaktif güvenlik yaklaşımları, şirketlerin siber tehditlere karşı daha dirençli olmasını sağlar. Bu yaklaşımlar, sürekli izleme, analiz ve güncellemelerle desteklenir. Şirketler, güvenlik politikalarını düzenli olarak gözden geçirerek ve güncelleyerek, DDoS saldırıları gibi tehditlere karşı daha etkili bir savunma oluşturabilir.
Sonuç
DDoS saldırıları, şirketler için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Ancak, doğru güvenlik önlemleri ve proaktif yaklaşımlar sayesinde bu tür saldırılara karşı etkili bir savunma sağlanabilir. Ağ güvenlik cihazları, IDS ve IPS sistemleri ile tehdit istihbarat hizmetleri, şirketlerin bu tür tehditlere karşı daha hazırlıklı olmasına yardımcı olur. Bu sayede, şirketler hem finansal kayıplardan hem de itibar zedelenmesinden korunabilir.