Mobiliteyle beraber benimsenmesi gereken güvenlik yaklaşımı nasıl olmalı?

Microsoft Türkiye Bulut ve Kurumsal Çözümler Ürün Pazarlama Müdürü Lale Tekişalp, mobilitenin getirdiği güvenlik yaklaşımıyla gelinen noktayı Wise TV’ye anlattı.

Kurumsal cihazlar ve kişisel cihazlar arasındaki farkın ortadan kalktığını söyleyen Tekişal,  konuşmasına şöyle sürdürdü: “Artık kişisel cihazlarımızı iş içinde kullanmaya başladık. Ya da işte bize verilen kurumsal cihazları artık kendi kişisel amaçlarımız içinde kullanıyoruz. Dolayısıyla sınırların ortadan kalkması kurumsal verinin güvenliği açısından aslında ciddi riskler yaratıyor. Mobilite dediğimiz zaman aklımıza sadece cihazlar gelmemeli tabi ki. Bu cihazlar üzerinde kullanılan tüketilen uygulamalar da mobilitenin bir parçası. Son yıllarda bulut uygulamalarının kullanımında ciddi bir artış görüyoruz. Burada tabi ki IT çalışanları üzerinde ciddi bir iş yükü yaratıyor. Çünkü hem kişisel hem kurumsal amaçlı kullanılan bu bulut uygulamalarının güvenliğini sağlamaları ve kontrol altına almaları gerekiyor. Geçtiğimiz yıl Gartner’in yaptığı bir araştırma vardı. IT’den habersiz ve düzensiz şekilde kullanılan bulut uygulamalarının kurumlar için ciddi güvenlik riskleri oluşturduğunu söylüyorlardı. Aslına cihazlar ve uygulamalarının bu kadar önemli olmasını sağlayan şey belki de bunlar üzerinde tüketilen kurumsal veridir. Kurumsal verinin güvenliğini sağlamak için de biz Microsoft olarak aslında çok katmanlı bir güvenlik yaklaşımı tavsiye ediyoruz. Hem bu cihazların, cihazlar üzerindeki uygulamaların, uygulamalar üzerinde tüketilen dokümanların hem de bütün bunların ortak noktası olan kurumsal kimliğin yönetilmesi ve güvenlik altına alınması gerekiyor. Kurumlarda çok sık karşılaştığımız bir durum da yalnızca mobil cihazlarımı yöneteyim ya da yalnızca dokümanlarımı yöneteyim düşüncesidir. Bunu doğru bulmuyoruz. Hem cihazların hem uygulamaların hem dokümanların hem de bunların ortak noktası olan kimliğin yönetilmesi ve bunların güvenlik altına alınması gerektiğini düşünüyoruz.”