17 Ağustos depremi kentleşme ve inşaat sektörü açısından Türkiye için dönüm noktası oldu. Yaşanan can ve mal kayıpları bu konu üzerinde hassasiyetle durulmasını zorunlu kıldı. Yönetmelikler depremle birlikte değişikliğe uğradı.
Depremin ardından Yapı Denetim firmaları kurularak yapı denetim işleri bu firmalara verilmeye başlandı. Uygulamanın hayata geçirildiği bölgelerde Yapı Denetim firmalarına yüklenen sorumlulukların da etkisiyle denetimler sıklaştırıldı. Bu sayede hem binalar güçlendirildi hem de iş gücü kaybı en az seviyelere indirildi.
Van depreminden sonra 6306 sayılı afet riskli binaların yenilenmesiyle ilgili kanun yürürlüğe girdi. Kentsel dönüşüm olarak adlandırılan bu kanunla birlikte oturduğu binanın depreme dayanıksız olduğunu düşünen vatandaşlara kira yardımları ve kentsel dönüşüm kredileri verilerek binalarını yenilemeleri konusunda devlet destekleri verilmeye başlandı.
2013 yılına geldiğimizde ise birçok eski yapının söz konusu kentsel dönüşüm kanunu ile yenilendiğini görüyoruz. Türkiye’nin tüm illerini kapsayan kentsel dönüşüm kanunu sayesinde isteyen herkes, gerek koşullar altında köyündeki toprak evini dahi yenileyebiliyor.
Tüm bunların yanı sıra büyük şehirlerin birçok noktasında özel projelerle yeniden yapılanma sürüyor. İstanbul’da 1 milyon bina olduğu ve bunların yaklaşık 600 bininin depreme dayanıksız olduğu iddia ediliyor. O nedenle bu dönüşüm uzun sürebilir. Yaşanan tüm gelişmeler Türkiye’de inşaat sektörünün daha da büyüyeceğini gösteriyor.