İnternet yayıncılığı yazılı ve görsel basının gerektirdiği altyapıya ve yüksek maliyetlere gerek duymuyor. Aynı zamanda yazılı ve görsel basının sunmuş olduğu bütün imkânların ötesinde, daha fazla avantaj barındırıyor.
Yapılan haberin içerisine yazı, fotoğraf, video, grafik, ses, interaktivite gibi çeşitli özellikler eklenebiliyor ve içerik zenginleştirilebiliyor. Tüm bu avantajlar dijital medyayı her zaman bir adım öne çıkarıyor.
1960′larda ortaya çıkan, bizim ise 90′lı yılların sonundan itibaren tanıştığımız internet, hayatımıza çok hızlı girdi. Bu hızlı değişim ister istemez medyayı da etkiledi. Basılı yayıncılık ilkelerini, haber tarzını, dahası okur kültürünü, reklamverenleri değiştiren internet, gazeteciliğin geleceğini de büyük ölçüde etkiledi.
İnternetin hızla yaygınlaşması, sürekli gelişiyor olması, internet gazeteleri, internet gazeteciliği gibi kavramların, alanların ortaya çıkmasını sağladı. Bu imkânlar yerelin sesinin daha güçlü çıkmasına ve kendini ifade etmesine imkân sağladı. İnsanlar internet aracılığıyla dünyanın bir ucundan diğer ucuna tüm gelişmeleri takip ederken, sesini de dünyaya ulaştırma şansını yakaladı. Bu durum yüksek maliyet gerektiren yazılı basın için olumsuz bir durum oluşturdu ve medya düzenini önemli ölçüde değiştirdi. Bir diğer konu da hız meselesi. Radyo ve televizyon karşısında zaten dezavantaj yaşayan basılı gazeteler, bu süreçte internet gazetelerinin çok daha gerisinde kaldı.
Diğer yandan, okur artık yorum yazıyor, içerik ekliyor, hatta bazen haberin kendisi oluyor. Basılı yayıncılıkta ise bilgi akışı -okur mektuplarının haricinde- tek yönlü idi. Görünen o ki yeni dönemde bu çift yönlü iletişim, gazeteciliğin kaderini değiştirdi. Kuralları yenilenen ve koşulları değişen yeni bir gazetecilik dönemine girmiş bulunuyoruz.
