Markalaşmak isteyen KOBİ’ler reklam planlamasına nasıl başlamalı?
Melih Öztürk |Sivil istihdamın yüzde 95’ini oluşturan KOBİ’ler markalaşmanın sadece reklamdan ibaret olduğunu düşünüyor. Yerleşen bu algı nedeniyle de reklam filmi çekerek bunu ulusal kanallarda yayınlayacak gücü olmayan KOBİ markalaşma konusunda atması gereken adımları atamıyor. Çünkü reklam için önce afili bir isim bulmak ve bu ismi tescilletmek gerekiyor. Sonrasında da yazılı ve görsel medyada yüksek meblağlarla markanızı duyurmanız lazım. Bu durumda KOBİ ne yapsın?
Bugüne kadar markalaşma uygulamaları KOBİ’ler açısından böyle ilerledi. Ancak günümüzde bu algı kırılıyor ve yüksek bütçeler kullanmadan da markalaşa faaliyetleri yürütülebiliyor. Özellikle reklam verilebilecek alanların farklılaşmasıyla birlikte marka bilinirliğini artırmak için yapılan çalışmalar çeşitlendi. Artık hedef kitlenize doğrudan hitap edebiliyorsunuz. Üstelik dijital medya kanallarında reklam ölçümleme sistemleriyle reklam verimliliğinizi dahi görebiliyorsunuz. Daha birçok avantaj markalaşma konusunda KOBİ’lerin önünü açıyor. Ancak bu fırsatları çok iyi değerlendirmek gerekiyor. Koşullar uygun diyerek planlama ve analiz yapmadan reklam vermek KOBİ’nin iflasına dahi yol açabilir.
Reklam faaliyetine başlamadan önce planlamanın çok iyi yapılması gerekiyor. Reklam vermeden önce şirketin belli bir kapasiteye ulaşmış olması gerekiyor. Reklam yapmak için harcanan paranın getirisi kontrol edilebilecek mi? Reklamın etkisiyle artan talebi karşılayabilecek misiniz? Bunlara benzer soruların cevabını bularak analiz yapmanız gerekiyor.
Analiz ve planlama yapmadan reklam faaliyetlerine başladığınızda marka ismini duyurabilirsiniz; ancak tüketici reklamı yapılan ürüne ulaşamadığı zaman ondan uzaklaşır. Bu da reklam çalışmalarının başarısızlıkla sonuçlanmasına ve maddi kayba neden olur. O nedenle reklam çalışmalarına başlamadan önce sürecin çok iyi planlanması ve geri dönüşlerin doğru tahmin edilmesi gerekiyor.