EPDK’nın olgunluk modeli nasıl bir metodoloji ortaya koyuyor?

CK Enerji Infrastructure & Operations Direktörü Savaş Ergen, EPDK’nın olgunluk modeliyle ilgili olarak şunları söyledi:

Değerli ve önemli bir konu OT tarafındaki güvenlik enerji sektöründe… Avrupa’da bazı enerji firmalarının kesintiye uğrama noktalarını gördük. Herkesin ilk aklına şu geldi: Acaba siber bir saldırı mı oldu? Detayına bakıldığında aslında siber bir saldırı olmamıştı. Tamamen teknik bir konudan çıkan bir problem olmasına rağmen elektriğin insan hayatında ne kadar değerli, önemli, vazgeçilmez olduğunu net bir şekilde bir kez daha gösterdi. Bütün hastaneler, havaalanları tamamen durmuştu.

Bu nedenle enerji sektörü, kritik sistemlerin sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesini gerektiren bir yapı. Burada OT (operation teknolojileri) kavramı öne çıkıyor. Kurumsal yapıya baktığımızda BT tarafında güvenlik olgunluk seviyeleri yüksek olsa da, OT tarafında aynı seviye maalesef yoktu. Ancak EPDK’nın olgunluk modelini ortaya koyması, kritik altyapıları yöneten enerji sektörünün OT güvenliğini birinci öncelik olarak konumlandırma isteği bizi heyecanlandırdı.

Pek çok konuyu zaten yapıyoruz, yapmaya çalışıyoruz. Ancak bu model, bir rehber eşliğinde önümüzde neyi yapmamız gerektiğini netleştiriyor. Yönetimde ilk prensip: envantere hâkim olmak. OT tarafında bu, IT tarafına göre daha zorlu çünkü uç noktalarda sensörlerle uğraşıyorsunuz. Önce bu sensörleri görünür hale getirmeniz, ardından envanterdeki zafiyetlerden doğacak açıkları kapatmanız gerekiyor.

Daha sonra, BT tarafındaki yöntemlerin OT’ye uygulanabilir hale gelmesi gerekiyor. Teknik olarak, OT’de EDR, NDR gibi yapıları anomalileri tespit etmek için kullanıyoruz. BT’de kullanılan tırnak  yapılarını OT tarafında da kullanılabilir. Bunları yaptıktan sonra olası saldırıları otomatik olarak engelleyebiliyoruz.

EPDK’nın olgunluk modeli de tam olarak bu sürece paralel bir metodoloji ortaya koymakta. Bu da elimizi güçlendiriyor. Ona göre aksiyonlarımızı alıp çözümleri OT tarafında da uygulayabilir hale geliyoruz.